Bildiğiniz gibi Avrasya Tüneli 20 Aralık 2016 tarihinde açılmıştır. Açılış gününe dair talimat alındığı zaman açılışın bu tarihe yetiştirilemeyeceği Görevli Şirket tarafından belirtilmiştir. Tarih konusunda Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın ısrarla üzerinde durmasının nedeni ise Başbakan Yıldırım'a doğum günü jesti yapılmak istenmesidir. Ancak KDV hariç en az 56.156.496 $'a mal olacak bu yanlışlık daha sonra Cumhurbaşkanı Erdoğan ve AkPartili Bakanların mağdur edeceği memurun başvuruları sayesinde önlenmiştir.
Bir projenin işletmeye alma tarihinin halk ve devlete KDV hariç en az 56.156.496 $'a mal olması aşırı saçma bir olaydır. Maalesef konunun böyle saçma bir hal alması da tesadüfler zinciridir.
Avrasya Tüneli sözleşmesinde geçiş ücretinin 4,00 $ olarak imzalanmış olmasına karşın maliyet artışı sözleşmeye göre %15'le sınırlandırılmıştır. İşi yürüten Altyapı Yatırımları Genel Müdürlüğü (AYGM) de artış sınırlamalarını her zaman yapılması gereken bir fırsat (!) olarak gördüğünden ilgili yayında anlatıldığı üzere işletme süresi yerine geçiş ücretini %15 artırılmıştır. Dolayısıyla enflasyon hesaplarının -halka ücret hep 4,00 $ denildiğinden- ilk yıl hariç olmak üzere 4,60 $'dan yapılması gerekmiştir.
Geçiş ücretinin 4,60 $'a çıkarıldığı 10.12.2012-020555 AYGM Olur'unda (Blogda konusu suç olmayan ve yargı tarafından örtbas edilmemiş belgeler verilmemektedir. Şüphe eden AYGM'den teyit etsin.) ücret artışının nasıl uygulanacağı da belirtilmiştir. Bu ifade şu şekildedir: "Bilet fiyatına uygulanacak %15'lik artışın, işletmenin başladığı yıl hariç olmak üzere sonraki tam yıl geçildikten sonra uygulanmaya başlanması"
Olur'un alındığı zamanda kredi anlaşmaları da hallolduğundan öngörülebilir iş programına göre işletme 2017 yılı ortalarında açılacaktı. Artışın sözleşmeye göre adapte edilmesi için de yukarıdaki ifade kullanılmıştı. Tabii memurlar devlet erkanının doğum gününe göre açılış yapma gibi bir uygulamayı da bilmiyorlardı.
Olur'da yer alan ifadede açılış yılı baz alınmıştı. Senenin hangi gününde işletmeye açılırsa açılsın ikinci yıl itibariyle ücret artışı (4,60 $) uygulanacaktı. Dolayısıyla Olur'daki ifadede açılış yılından 1 gün ile 365 günü bir tutmasının problem olma ihtimali de öngörülememişti.
Sıkışık bir takvim olmasına karşın Görevli Şirket hızlı çalıştı ve açılış GÜNÜ için talimat alınması sonrası 2016 yılında açılışın mümkün olmadığı iletildi. 2014 seçimlerinde 2015'te açılacak diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan da en azından doğum günü jesti yapmak istedi. Görevli Şirket dediği gibi oldu; açılış 20 Aralık 2016 tarihinde yapılmasına karşın araç geçişleri 2 gün sonra bazı sınırlamalarla başladı. Tüm iş hızlandırmalarına karşın tünelin 24 saat boyunca gidiş-geliş çift şerit hizmete girmesi de 31 Ocak 2017'yi buldu.
Teknik imkânsızlıklara aldırış etmeyen doğum günü jesti talebi, 2016 yılından 11 gün için maliyet artışının 2018 yılından itibaren başlaması problemini doğurdu. 2013-2015 yılları arasında Avrasya Tünelinde görevli olduğumdan saçma sapan durum hakkında bilgim vardı. İlgili arkadaştan tutun da Genel Müdüre kadar herkese sıkıntıyı ifade ettim. Genel Müdür hariç kimse bir şey söylemedi. Sanırsın ki ortada bir suç var! Genel Müdür de “talimat aldık, açacağız” dedi. Bu olaylar Mayıs 2016 öncesi oluyor ve ben kafaya taktığım şeyin devamını getiririm...
O sıralar çalıştığım Sabiha Gökçen Metrosunda devletin soyulması, sahtecilik ve avansla ciddi sıkıntılar yaşamış olduğumdan kurumdan gitme derdindeydim. Zaten yeni atanan makamların şaibe dedikoduları yüzünden şifahi olarak bir şey söylemenin anlamsız olduğunu biliyordum. Ancak kimse elini taşın altına sokmadığından ve sorun vicdani problem oluşturacağından durumu 15.11.2016-84884 dilekçemin birinci sayfasında kuruma bildirdim. Ertesi gün de 1600465726 No.lu başvuruyla BİMER’e, 706007 No.lu başvuruyla CİMER’e sorunu bildirdim. Bu konular Doküman'ın 17-18 ile 146-147'nci sayfalarında da geçmiştir.
Onca laf etmeme, o sırada görevlilerin hiç sesini çıkartmamasına ve Görevli Şirket elemanının benle dalga geçmesine karşın vaz geçmemem sonuç aldı! Zaten BİMER ve CİMER'e yaptığım başvuruda projenin Başbakan Yıldırım'ın doğum gününde açılmasıyla trafik raporuna göre İstanbullunun 2018'de zamlı ödeyeceği miktarın Enflasyon Uyarlamaları ve KDV hariç 28.953.114 ABD Dolara karşılık geldiğini belirtmiştim. İsterlerse yapmasınlar...
Genel Müdürlükte sürülmem sonrası şimdiye kadar başardığım tek şey, açılış tarihinin değişmemesine karşın Avrasya Tüneli İşletmeye Alma İzninin 03 Ocak 2017 tarihine alınmasıdır. İşin garip tarafı bu olayda suç yok ve AkParti hükümeti saçmalığa müdahale etmiştir. Yani BİMER ve CİMER'e başvurum hükümetin yerinde müdahalede bulunmasına neden olmuştur. "Abi bırak bu işi, sonuç alamazsın" diye benle dalga geçen Görevli Şirket de KDV hariç en az 56.156.496 $'a güle güle demiştir.
Gelelim rakamın nasıl bulunduğuna... Eğer işletmeye alma izni 2016 yılının son 11 günü içinde olsaydı üç şey değişecekti. Bunlardan birincisi yukarıda bahsedildiği gibi geçiş ücretinin %15'lik maliyet artışı, 2019 yerine 2018'den itibaren başlayacaktı. İkincisi 4,00 $ üzerinden enflasyon uygulama yılı 2018 yerine 2017'den itibaren başlayacaktı. Üçüncüsü ise işletmeye alınma yılı değişecekti. Bu değişiklik araç geçiş sayısında binde 5'lik artışları birer sene öne alacaktı. Üç değişikliğin yer aldığı karşılaştırmalı tablo aşağıda verilmiştir. Tabloda önceki yayınlarla bir çelişki doğurmasın diye KDV hariç 2021 yılı ücreti güncellenmemiştir. Zaten ABD'nin 2020 enflasyon artışının ortalama enflasyon artışından az olmasının etkisi KDV hariç 5,80 $ yerine 5,74 $ kullanılmasını doğurmaktadır. 2016 geçiş gelirleri 15 Temmuz şehit ve gazilerine aktarıldığından tabloda yer almamıştır.
Bir Memur Dikkate Alındığında Neler Gerçekleşebilir?
Buradan sonrası detaya ve bu devletin çirkin üslubuma rağmen beni tebrik etmesi gerektiğine dair açıklamalara giriyor. Yukarıdaki tabloda dolandırıcılık dahil KDV hariç minimum garanti bedeller bulunmaktadır. Eğer hükümet başvurularımı dikkate almayıp müdahale etmeseydi Görevli Şirket bayram edecekti. Çünkü 2042'ye kadar minimum 4.753.695.288 $ alacağına minimum 4.809.851.784 $ kadar gelir elde etmiş olacaktı.
Bu müdahale nedeniyle dileyenler AkParti hükümetini kutlayabilir. Başbakan Yıldırım'ın doğum günü için halkı ve devleti bu maliyetin altında sokmamışlardır! Ben de kutluyorum. Ancak BİMER'in kalıp halindeki teşekkürü ve dırdırımı dinleyip başvurularımdan haberdar olan birkaç arkadaşın takdiri dışında bir teşekkür almadım. En azından devlet arıza bir memur olduğumu göz ardı edip teşekkür belgesi vermeliydi.
Tüneli kullanan İstanbullulardan da beklentim var. Burnumu sokmamış olsam 2017 ve 2018 ücretler daha fazla olacaktı. Bari uğraşmaya devam ettiğim diğer konularla ilgili içinizden "Allah yardımcın olsun" deyin.
Türkiye'de devletin doğru düzgün çalışmaması nedeniyle (açılış problemini o sırada görevli memurlar Bakan'a, Başbakan'a, Cumhurbaşkanı'na arz etmeliydi) bir memur saçma sapan bir durum yüzünden başvurular yapıyor, o başvuruların sonuç vermesiyle halk ve devlet Görevli Şirkete fazladan 56.156.496 $ ödemekten kurtuluyor!
Olayın magazine dayalı bir yönü olmasına karşın basına ve muhalefete de vermedim. Bunu bile gündeme getiremediklerini görürsem iyice çıldırırım. Ne biçim milletsiniz? Zaten konusu suç olan ve Cumhurbaşkanı Erdoğan'la mağdur sıfatıyla yalnız başıma mücadele etmek zorunda kaldığım konuların büyüklüğünü benim bile aklım almıyor ya neyse...
Devletin ne durumda olduğunu gösterecek detaylara soru sorarak girelim.
20 Aralık 2016'da açılışı yapılan tünel neden 3 Ocak 2017'de işletmeye alındı ve neden Görevli Şirket o tarihten itibaren gelir sağlamaya başladı? Cevap basit; Görevli Şirket İşletmeye Alma İzni verilmeden geçişlerden hak iddia etmesi sorun olurdu. Dolayısıyla işletmeye alma izni verilmeden önce 15 Temmuz şehit ve gazilerine aktarılan paranın artık kendilerine aktarılmasını istiyordu ve 2 Ocak tarihli Merkez Bankası kuru açıklandığından (2020 Sayıştay Raporu sonrasında Görevli Şirketin yazısına tekrar bakılmış ve firmanın 15.30'u beklemeden yazı çıkardığı görülmüştür. Neden 15.30'dan önce yazı yazdığı anlaşılamamıştır; sözleşme maddesi devamı nedeniyle Sayıştay görüşünün doğru olmadığı düşünülmektedir. [17.10.2021]) alelacele iki yazı yazıldı.
Yazılardan biri 02.01.2017-2496 ATAŞ (Görevli Şirket) yazısı diğeri de talepleri onaylayan 02.01.2017-463 AYGM yazısı. Bu sayede 3 Ocak günü saat 00.00 itibariyle de tünelden geçenlerin ücretleri Görevli Şirketin kasasında kalmaya başladı. Genel Müdürlük yazısı 02.01.2017 tarihi saat 23.30 itibariyle Görevli Şirkete e-postayla bildirildi. O e-posta saat 23.31'de de "Gözün arkada kalmasın. Tüyü bitmemiş yetimin hakkını yedirmedik Allah'ın izniyle." diye terbiyesizlik ve küstahlık yapılarak e-postayla bana iletildi. 2015'ten itibaren görevli olmadığım ve o sırada başka daireye sürülmüş olmama karşın e-postanın bana gönderilmesi haliyle işletmenin 2017 yılında başlamasına benim neden olmamdı...
İşin ironisi ise memurları daha iyi anlamamızı sağlar. Genel Müdürlük yazısını postalayan ve bana yetim hakkını yedirmediğini söyleyen personel Doküman'da Bay Akıllı Telefon olarak adı geçen avans usulsüzlük yazılarının mucidiydi. 2018'den itibaren Avrasya Tünelinde halkın dolandırılmasına neden olan tüm hesapları onaylayanlar arasında bulunmuş ve işleri başarılı bir şekilde mahvetmesi nedeniyle Genel Müdür Yardımcısı yapılmıştır. Ben de şu anda Cumhurbaşkanı Erdoğan ve AkPartili Bakanlarla yalnız başına mücadele eden işsizin tekiyim; basın ve muhalefetin bu kadar berbat olduğunu bilsem istifa etmeden mücadele ederdim.
Avrasya Tünelinde o kısmen ben fiilen çalıştım. İkimiz de sorundan haberdardık. İkimiz de o sırada görevli olmadığımız halden ben yana yakına ortada dolaşırken kendisi gıkını çıkartmayanlar arasındaydı. Sonra kendisinin paraf bile atmadığı yazıyı önce Görevli Şirkete, sonra yetim hakkı yedirmediğine dair notla bana yolladı. Bu millet işte böyle memurları/makamları hak ediyor. Benim gibi memurlara da denilen şey "kendi başına ne yapabilirsin ki?" Bireysel davranışım hükümetçe dikkate aldığı için Görevli Şirkete KDV hariç 56.156.496 $ daha az ödeme yapılacak!
Milletimiz doğruları önemsemeyen ve takipçisi olmayan kafa yapısını değiştirmediği müddetçe yapılması gerekenler yapılmaz ve ülke daha kötüye gider. Bir zahmet silkelenin ve kendinize gelin.
Son olarak ileride olaylar patlak verince pek bir önemi kalmamış konunun yetim hakkı yedirmediği safsatasını ağzına dolayanlarca (AYGM-UAB) manipüle edilme ihtimalinin önünü alayım. Dilekçe ve BİMER-CİMER başvurularımdan ibaret mücadelem önemsiz görünmesin.
İşletmeye Alma izninin 2016'dan 2017'ye çekilmesine vesile olmamın gerekçeleri:
- 15.11.2016 tarihli dilekçe ile BİMER ve CİMER başvurularından önce açılış yılı problemine dair resmi bir yazı yoktur. Çünkü konu Olur'a dayalı bir haktır. Devlette de devletin çıkarlarını düşünerek müteahhitleri rahatsız edecek fazla memur yoktur.
- 02.01.2017 günü saat 23.31'de aldığım e-posta canı sıkılan bir memurun laf olsun diye attığı e-posta değildir.
- Görevli Şirketin 463 ATAŞ sayılı talep ve taahhüdü ivedilikle yerine getirilmiş, kabul edilmiştir.
- Uygulama Sözleşmesi 20.4 madde (a) bendi uyarınca işletmeye alma izni için gerekli belge yerine Mart 2017'de belgenin verileceğine dair Görevli Şirket taahhüdü kabul edilmiştir! Yani birisi çıksa sözleşme hükümleri yerine getirilmediği halde işletmeye alma izni verilmiştir derse sıkıntı çıkar. Ben bunla uğraşmayacağım...
- Belge yerine taahhüt kabul edebilen AYGM, hükümet müdahalesi olmasa kılını kıpırdatmaz.
- Görevli Şirket belge yerine taahhüt verebildiği için işletmeye alma izninin 2016 yılı içinde verilmesi yerine 03.01.2017 tarihinde verilmesine itiraz edememiştir.
- 30.12.2016 tarihinde bölge müdürlüğü ve müşavirlik onayları alınmıştır. Görevli Şirket 02.01.2017 tarihli
döviz alış kurunun açıklanmasına kadar beklemişsonra özverili (!) çalışanlardan oluşan AYGM gece mesaisine kalmıştır. - 2012 yılında imzalanan İşletme Protokolüyle enflasyon uyarlama yılı Uygulama Sözleşmesine aykırı olarak 2008 yılından 2007 yılına çekilmiştir. Görevli Şirket çıkarları için 2018'den itibaren kamu gücüyle halkı dahi dolandırabilen AYGM, haklı olunan bir konuda müteahhidin çarkına çomak sokmaz!
Not (25.11.2021): Geçtiğimiz aya kadar ne Avrasya Tüneli Uygulama Sözleşmesinin Kanun değişikliğin çıktığı gün Bakan Olur'u alınmasına ne gün içinde sözleşmenin imzalanıp noterden yevmiye alınmasına ne de 2016 yazından önce Avrasya Tünelinin Binali Yıldırım'ın doğum gününde açılması talimatının verilmesine anlam veremiyordum. Meğer Erdoğan'ın doğum günü olan 26.02.2011 tarihinde saçma sapan temel atma töreni için Kanun değişikliğinin çıktığı gün sözleşme imzalanıp ertesi günkü törenin anlamlı hale gelmesi için acele etmişler. Temel atmadaki doğum günü jesti (!) de açılış törenin doğum günü jesti haline gelmesine zemin hazırlamış. Yani yüksek maliyetli bir projenin doğum gününde uydurma bir temel atma töreni düzenlendi diye Erdoğan da projenin açılış törenini Yıldırım'ın doğum gününde düzenlenmesi talimatını vermiş.
Bizim devlet ne kadar rezil bir şekilde yönetiliyor arkadaş ya. Gerçi Binali Yıldırım'ın doğum gününe burnumu soktuğumdan mıdır nedir açılış töreninde pasta kesilmemiş; BİMER başvurum yüzünden aylar öncesinden hazırlık yapılan sürprizi bozmuşum. Çok üzüldüm.
Resim 3: 20.12.2016 Avrasya Tünelinin Açılış Töreni (2 Gün Sonra Araç Geçişi Başladı).
a.n.s. 5.48, 28.1.21.4
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder