14 Ocak 2021 Perşembe

Avrasya Tüneli Ücret Takibi

Avrasya Tüneli Dolandırıcılığı enflasyon uyarlama yılının 2008 yılından 2007 yılına çekilmesine dayanmaktadır. Halkın dolandırılması hakkında Ankara Cumhuriyet Başsavcılığında 2020/61605 soruşturma numaralı dosya açılmış ve ilgili yayında gerekli açıklamalar yapılmıştır. Uygulama Sözleşmesindeki iki, İşletme Protokolündeki bir maddenin okunmasıyla kolaylıkla anlaşılabilecek dolandırıcılık maalesef Cumhurbaşkanlığı hükümetimizin ve savcılığın umurunda olmamıştır.

2020 yılı Şubat-Haziran dönemi 36,40 TL'lik ücretin dolandırıcılığa konu miktarı 1,30 TL olmasına ve sözleşmeye göre Bakanın her an için indirim yapabilme yetkisi bulunmasına karşın anılan miktar kadar indirime gidilmemiştir. Bu devlet aklı (!) yüzünden 3,5 ay boyunca halkın dolandırılmasına göz yumulmuştur. Kamu-Görevli Şirket iş birliğiyle halkın dolandırıldığının savcılığa bildirilmesine rağmen dolandırıcılığın devam ettirilmesinin kabul edilebilir bir yanı bulunmamaktadır. İşbu sebeple dolandırıcılığa karışanlar gerekli cezalara çarptırılana, devletten ve halktan haksız elde edilen paralar geri ödenene kadar 01 Şubat ve 01 Temmuz ücretleri (İdarenin yetkisinde olan tarife değil) önceden açıklanacaktır. Ücretler, endeks değerleri ve döviz alış kurları verilerek sayfa sonuna eklenecektir. 

Uygulama Sözleşmesi ve İşletme Protokolünün ilgili maddeleri gereği her yıl 01 Şubat tarihinde geçiş ücreti ABD enflasyonuna göre uyarlanmaktadır. Eskalasyon, Uygulama Sözleşmesine göre 2008 yılı ile ilgili yıl (y) ve bir önceki yıl (y-1) endeks değerlerine göre yapılmak zorundadır. Ancak Görevli Şirket çıkarları için sözleşme hazırlayan Altyapı Yatırımları Genel Müdürlüğü ile Görevli Şirket kendi aralarında düzenledikleri İşletme Protokolünde eskalasyonu 2007 yılı ile bir önceki yılın endeksine göre yapılacak şekilde çeşitli değişikliklere gitmiştir. Bu yüzden dolar bazında halkımızın ödediği ücretin %3,6'sı dolandırıcılık miktarıdır. İndirim olduğu dönemlerde -burada açıklanan ücretlerden daha düşük ücretlerin olduğu dönemler- ise dolandırıcılık değil yolsuzluk gerçekleşmektedir. Çünkü İşletme Protokolü Bakan Yıldırımın verdiği imza yetkisi ile imzalanmıştır.

Şahsımın savcılık dahil ilgili mercilere yaptığı müracaatlar, Sayıştay Başkanlığı hariç, devletin ilgili kurumları tarafından bir bir örtbas edilmektedir. Suçluyu kayırmak, görevinin gereklerini yapmamak da bir suç olmasına karşın memurların, bakanların suç işlemekteki ısrarları suç duyurularıyla tebrik edilecektir. Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Bakan Gül'ün adaleti katlettiği bir dönemde cesaretlerini sergileyen ve suçluların tebrik ve teşekkürleriyle sevinen memurlar, AkParti hegemonyası sonrasında adaleti ihdas etmek veya adaleti hesaplaşma aracı olarak kullanmak isteyenlere söyleyebileceklerini şimdiden düşünmelidir...

Resmi müracaatlarımın en acı meyvesi devletin 13 farklı resmi kurumunda bulunan 34.208.974,41 €’luk sahte faturanın iftiracısı yapılarak mağdur edilmemdir. Bu ülkede görevinin gereğini yerine getiren, suçu bildiren memuru/muhbiri; ister talimatla ister rüşvetle isterse korkuyla olsun devletin mührünü dahi inkâr ederek mağdur edecek ahlâksız memurlar bulunmaktadır. Ancak Doküman'da harcandığı belirtilen memurlar olsun, Sayıştay Başkanlığında çalışan kimi denetçiler olsun devletin devlet olma bilincini, ışığını taşıyan memurlar da bulunmaktadır. Eski Bakan Turhan hakkında suç duyurusu dâhil sahte faturalar, sahte Yönetim Kurulu Kararları, avans usulsüzlüğü, rüşvet, yolsuzluk vb. suçlamalarda örtbasla karşılaşmış olsam bile 2042 yılına kadar halkın dolandırılmasının örtbas edilmesi söz konusu olamayacağına inancım kalmıştır. 

İlgili mercilere ciddi suçlamaları bildirmiş ve bildirecek müştekinin 2020/61605 soruşturma dosyasının da müştekisi olduğundan anılan dosyanın örtbas edilmesi kaçınılmaz olarak görülmektedir. Ancak buradaki dolandırıcılık ve yolsuzluk adalet uygulanmadığı müddetçe 2042 yılına kadar sürecektir. Başbakan Yıldırımın doğum gününde (20.12.2016) resmi açılışı yapılan ancak burnumu sokmam yüzünden (konusu suç olmamasına karşın başarılı olduğum tek olay) 03.01.2017 tarihinde işletmeye alınma izni verilen Avrasya Tünelinde enflasyon uyarlaması 2018 yılında başlamıştır. Üç senedir de 2 Ocak - 1 Temmuz (15 Haziran) tarihleri arası döviz alış kurunda %5'ten fazla artış olduğundan İşletme Protokolüne göre 6 farklı ücretlendirme dönemi gerçekleşmiştir.

2018-2020 arasında 6 farklı ücret dönemi gerçekleşmesine karşın İstanbullular üç farklı tarifeyle (19,20 - 23,30 - 36,40) karşılaşmıştır. İndirim olduğu dönemler de devlet geçen araç başına fark kadarını, garantiye dâhil geçmeyen araçlar için de ücretin tamamını ödemiştir. Hatırlarsanız Mart 2019 seçimleri öncesi Avrasya Tüneli Görevli Şirketinin internet sitesine sehven yer konulduğu yalanı söylenilen 32,10 TL'lik ücret bulunmaktadır. Bakanlık, SAATLER İÇERİSİNDE önceden belirlenmiş ücrete SEÇİM BAŞARISI İÇİN MÜDAHALE EDİP İNDİRİM gerçekleştirmiştir. 13.03.2020 tarihli suç duyurusu akabinde ise AYNI BAKANLIK 3,5 ay boyunca halkın dolandırılmasına göz yummuştur! 32,10 TL'lik ücret 01.02.2019 tarihinden önce belirlenmiş ve sonrasında onaylanmış ücret olup, İşletme Protokolüne göre gerçekleşen dönem, ücret ve indirim aşağıdaki tabloda verilmiştir. 


Tablo 1: Avrasya Tünelinin Belirlenmiş Ücretleri ve Uygulanan Tarifeleri

Yukarıdaki tabloda yer alan 2018 ve 2019 yılındaki ücretler 01.07.2018 tarihinde açıklanan ücret nedeniyle Uygulama Sözleşmesindeki 01 Temmuz tarihli güne karşılık gelen kurdan hesaplanmıştır. Ancak İşletme Protokolü 2.6.5'inci maddesinde 01 Temmuz 15 Hazirana çekilmiş olduğundan yanlış devam ettirilmeyecektir. 2020'den itibaren tüm 01 Temmuz tarihli ücretlerde 15 Haziran tarihli (tatillerde önceki ilk iş günü) döviz alış kuru kullanılacaktır. 01 Şubat tarihli ücretlerde ise sözleşme gereği 02 Ocak tarihli döviz alış kuru kullanılmaktadır.

Avrasya Tüneli ücretlerinde iki önemli tarih bulunmaktadır. Bunlardan biri 01.02.2019 tarihidir. Geçiş ücretindeki formülde kullanılan 4 $'lık baz ücretin %15 artışla 4,60 $'a çıkması ve bu bedel üzerinde ABD enflasyonu ve kur artışının uygulanması nedeniyle ücret bir anda 23,30 TL'den 32,10 TL'ye çıkmıştır. AkPartinin seçim başarısı için eski Bakan Turhan ücrete saatler içinde müdahale etmiş tek bir talimatla indirim gerçekleşmiştir! Çünkü sözleşmeye göre İdare isteği ile indirimin gerekçesi bulunmamaktadır. Ulaştırma ve Altyapı Bakanının/Cumhurbaşkanının seçim başarısı istemesi, halkın dolandırıldığının savcılığa bildirilmiş olması gibi makul sebeplerle veya saçma ve kötü niyetli sebeplerle indirim yapılabilir! Ancak sözleşmeye göre bilâ-bedel dahi yapılabilecek tarife kamu zararı doğurabilecektir. Eski Bakan Turhan hakkındaki suç duyurusunun 7'nci maddesi de bunun için düzenlenmiştir. Dolayısıyla ilk olarak 01.02.2019 tarihinde karşılaşılan indirim uygulamasına indirimin her türlüsü iyidir şeklinde yaklaşılmamalıdır.

Diğer tarih ise Avrasya Tüneli Dolandırıcılığının resmi olarak savcılık makamına, gayri resmi olarak ise 6.000'ini aşkın e-posta adresine bildirildiği 13.03.2020 tarihidir. 3 maddenin okunmasıyla 2008 yılına göre belirlenmesi gereken ücretlerin 2007 yılına göre belirlendiği ve indirim olmadığı dönemlerde halkın dolandırıldığı açıktır. Ancak ne eski Bakan Turhan ne de Bakan Karaismailoğlu en azından halkın dolandırılmasına bir talimatıyla engel olmak istememiştir. Çünkü halkın dolandırıldığını bildiren eski memur birçok suçlamada bulunmuş, YİD modelindeki en önemli yanlışları tüm detaylarıyla aktarmış ve Avrasya Tünelinde devletin yükümlülüğünü şeffaf bir şekilde açıklamıştır. Ücrette indirim yapılırsa birçok suçlamada bulunan kişinin yaptığı dolandırıcılık suçlamasının doğru olduğu kabullenilmiş olurdu. Bu yüzden Cumhurbaşkanlığı Hükümetimiz 3,5 ay boyunca halkın dolandırılmasına göz yummuştur.

İçinde bulunduğumuz dönemde 01.07.2020 tarihi itibariyle geçerli indirimin neden yapıldığı bilinmemektedir. Ancak her sene iki defa belirlenecek ücrette hep indirim mi gerçekleşeceği yoksa dolandırıcılığın devam mı ettirileceği merak edilmektedir. Sahtekârların, hırsızların, rüşvetçilerin arkasında nasıl duruluyorsa halkı dolandırmaktan çekinmeyen Görevli Şirket ve MBM/AYGM'nin arkasında da o şekilde durulabilir. Yani Bakan Karaismailoğlu ve Cumhurbaşkanı Erdoğan üç senedir uygulanan dolandırıcılığa ve dolandırıcılara sahip çıksın ki bizler Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın halkın dolandırılmasına rıza gösterdiğini ve bunu onayladığını söyleyebilelim. Bu sayede dolandırıcılığın 2042 yılına kadar sürdürülemeyecek olduğundan Cumhur İttifakının, AkPartinin, AkPartili Bakanların ve tabii ki Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın en büyük başarısının ekonomik sıkıntıda dahi halkın dolandırılabilmesi olduğunu gelecek nesillerimize aktarabilelim...  

Cumhur İttifakı ve Cumhurbaşkanı Erdoğan 2023 Haziran seçimlerine kilitlenmiş olduğundan önümüzdeki muhtemel 5 dönemden en az bir döneminde dolandırıcılığı gerçekleştirmek zorundadır. Aksi takdirde Avrasya Tünelinde halkın dolandırıldığı, indirim dönemlerinde ve geçmeyen araçlar için yapılan ödemelerde yolsuzluk yapıldığı zımnen kabul edilmiş olacaktır. Halkın dolandırıldığının zımnen kabul edilmesine karşın dolandırıcılığa konu miktarın halka geri ödenmemesi, suç iddiasının mahkemeye taşınmaması sorun olacaktır. Bunun başlıca sorumlusu ise yargıyı emri altına almış Cumhurbaşkanı Erdoğan'dır. 

Kısaca söylemek gerekirse Avrasya Tüneli Dolandırıcılığı müştekinin bizzat siyasi erk ve kurumlar tarafından mağdur edilmesi, birçok suçlamada bulunmuş olması yüzünden kendi başına düşünülemez. Dolayısıyla 2020/61605 numaralı soruşturma dosyasının sonuçları belirsizdir. Ben, buradan ve başka yerlerden soruşturma dosyasındaki konulara dair detayları geleceğe aktarıyorum...

Kullanılacak formülü vererek yazıyı kapatalım: En başta kullanılan formülü verelim. Aşağıdaki görselden görüleceği üzere TTLy şeklinde başlayan formül, " Ücret = 4,60 * ( CPIy / CPIo ) * Kur * 1,08 "  şeklinde hesaplanmaktadır. Eskalasyon yapılacak geçiş ücreti 2019 itibariyle 4,60 $'a çıktığından formüldeki BT, sayısal değer olarak verilmiştir. 1,08 çarpanı ise %8'lik KDV dahil ücrettir. 

CPI (CPI-U) değeri Amerika Birleşik Devletleri Tüm Kentsel Yerler Tüketici Fiyat Endeksine, yani yıllık ortalamaya karşılık gelmektedir. CPIy değeri 11 aydan uzun bir zaman için bir önceki yılın değeri kullanıldığından hangi yıl hesaplanıyorsa ondan bir önceki yılın CPI değeri hesaplarda kullanılacaktır; sözleşmeye göre Ocak ayındaki ücret değişikliğine girilmeyecektir. Örnek olarak 2021 yılı için yapacağımız hesaplarda Ocak 2021'nin 13.03.2021 tarihinde açıklanan CPI2020 kullanılmaktadır. 

Dolandırıcılık konusu ise CPIo değerinin İşletme Protokolüne göre değiştirilmesidir. Dolandırıcılık dahil/hariç fiyatlarda değer, İşletme Protokolüne göre CPI2007 nin (207,342) kullanılmasıyla ya da Uygulama Sözleşmesine göre CPI2008 in (215,300) kullanılmasıyla farklılık göstermektedir. Kur kısmında ise 02 Ocak ve 15 Haziran tarihli (tatillerde önceki ilk iş günü) döviz alış kuru kullanılacaktır. Çıkan sonuç ise en yakın tek haneli ücrete yuvarlanacaktır; sonuç 8,67 çıkmışsa 8,70 TL, 8,64 çıkmışsa 8,60 TL olacaktır. 

Hesap makinesi ile excel kullanım farkı veya CPI değerlerindeki küsurat farkı nedeniyle 0,10 TL'lik farklar çıkabilir. Sözleşme görselinde KDV hariç hesaplandığından doğal olarak 1,08 çarpanı bulunmamakta olup, Uygulama Sözleşmesi maddesinin İşletme Protokolü maddesiyle değiştirildiği görsel aşağıda verilmiştir.

Şekil 1: 25.02.2011 Tarihli Uygulama Sözleşmesi 21.5’inci Maddesine Aykırı 11.12.2012 Tarihli İşletme Protokolünün 2.6.2’nci Maddesi (Orijinal Boyut)


ÜCRET = TARİFE OLAN DÖNEMLER 

(Hesapların doğru olduğunu göstermek amacıyla verilmiştir)


  • 01 ŞUBAT 2018 Tarihli Ücret Hesabı. Baz ücret 2019'dan önce 4,00 $'dır.

02.01.2018 tarihli döviz alış kuru 3,7652 TL'dir. CPI2017 değeri 245,120'dir.

Dolandırıcılık dahil ücret: 4,00 * 245,120/207,342 * 3,7652 * 1,08 = 19,20 TL'dir.


  • 01 TEMMUZ 2018 Tarihli Ücret Hesabı. Baz ücret 2019'dan önce 4,00 $'dır.

29.06.2018 tarihli döviz alış kuru 4,5607 TL'dir. Daha yüksek ücret olmasına, Görevli Şirketin işine gelmesine karşın İşletme Protokolüne göre ramazan bayramı öncesi kurun (13.06.2018=4,6484) neden kullanılmadığı anlaşılamamıştır. Herhalde gözden kaçırmışlar. CPI2017 değeri 245,120'dir.

Dolandırıcılık dahil ücret: 4,00 * 245,120/207,342 * 4,5607 * 1,08 = 23,30 TL'dir.


  • 01 ŞUBAT 2020 Tarihli Ücret Hesabı. Baz ücret 2019'dan sonra %15'lik maliyet artışı nedeniyle 4,60 $'dır.

02.01.2020 tarihli döviz alış kuru 5,9478 TL'dir. CPI2019 değeri 255,658'dir.

İşletme Protokolü 2.6.2'nci maddesine göre dolandırıcılık dahil ücret: 4,60 * 255,658/207,342 * 5,9478 * 1,08 = 36,40 TL'dir. 

Uygulama Sözleşmesi 21.5'nci maddesine göre normal ücret: 4,60 * 255,658/215,300 * 5,9478 * 1,08 = 35,10 TL'dir. 

01 Şubat ile 01 Temmuz arası dönemde Uygulama Sözleşmesine göre fazla olan 1,30 TL'lik ücret dolandırıcılık miktarıdır. Bu miktar 5 ay boyunca Avrasya Tünelini kullanan her araçtan tahsil edilmiştir. Yani hizmetten yararlanan İstanbullu geçiş başına 1,30 TL dolandırılmıştır. 13.03.2020 tarihli suç duyurusu dikkate alındığında Cumhurbaşkanı Erdoğan ve doğal olarak Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı da 3,5 ay boyunca halkın dolandırılmasına göz yummuştur.

DOLANDIRICILIK SUÇLAMASI SONRASI DÖNEM


  • 01 TEMMUZ 2020 Tarihli Ücret Hesabı (Ücret artışı açıklanmadığından idare isteği ile indirim gerçekleşmiştir) : 

15.06.2020 tarihli kur 6,8220 TL olması ve 02.01.2020 tarihli 5,9478 TL'lik kura göre %5'ten fazla bir artış olduğundan ücret revizyonu Görevli Şirketin hakkıdır. CPI2019 değeri 255,658'dir.

Dolandırıcılık dahil ücret: 4,60 * 255,658/207,342 * 6,8220 * 1,08 = 41,80 TL'dir.

Normal ücret: 4,60 * 255,658/215,300 * 6,8220 * 1,08 = 40,20 TL'dir.

Dolandırıcılık soruşturmasıyla ilgili görünür en ufak bir gelişme olmadığından durmak yok dolandırıcılığa/yolsuzluğa devam ücretinin belirlenmiş olduğu kabul edilmiştir. Sözleşmeye göre İdare isteği ile indirim gerçekleşmesi nedeniyle 41,80-40,20=1,60 TL'lik yolsuzluk oluşmaktadır. Bu ücret döneminde sadece yolsuzluk gerçekleşmiştir; halkın dolandırılması gerçekleşmemiştir. 

01.07.2020 ila 01.02.2021 tarihleri arası geçen her araç için 5,40 TL'lik (41,80-36,40) ücret farkının 1,60 TL'si yolsuzluk miktarıdır ve iki ay içinde ödenmektedir. 2020 yılında garanti dahilinde geçmeyen araçlar için ise 41,80 TL'nin 1,60 TL'si yolsuzluk ödemesidir.

GELECEK ÜCRET DÖNEMLERİ


  • 01 ŞUBAT 2021 Tarihli Ücret Hesabı (Blogda açıklanma tarihi 14.01.2021: 

02.01.2021 tatil olduğundan 31.12.2020 tarihli döviz alış kuru 7,4194 TL'dir. CPI2020 değeri 258,811'dir.

Dolandırıcılık dahil ücret: 4,60 * 258,811/207,342 * 7,4194 * 1,08 = 46,00 TL'dir.

Normal ücret: 4,60 * 258,811/215,300 * 7,4194 * 1,08 = 44,30 TL'dir.

Eğer bakanlık indirim yapmazsa halk geçiş başına 1,70 TL dolandırılacaktır. Dolayısıyla Cumhurbaşkanı Erdoğan/Bakan Karaismailoğlu halkın dolandırılmasına rıza gösterip dolandırıcılığı onaylamış olacaktır. 

01.02.2021 tarihinde tarifeyi belirlemek İdare'nin takdirinde olduğundan ister 36,40 TL'de kalsın ister 44,00 TL isterse 44,30 TL olsun savcılığa verilmiş suç duyurusunun gereği henüz yapılmış olmayacaktır. Harbi savcılığın suç duyurusunu örtbas etmesi ve tarifelerin de normal ücretin altında kalması devam ederse 2018 yılı ücretlendirme döneminden 12 ay, 2020'den ise 5 ay olmak üzere 17 ay boyunca dolandırılmış halka paralarının geri ödenmemesine AkPartililer ne diyebilecek? Mesela "oh ohh" diyebilir mi?

Kimileri 1,70 TL'lik ücreti küçümseyebilir. O yüzden  şirketin İşletme Protokolüne göre ŞİMDİLİK ne kadar garanti elde ettiğini ve bunun ne kadarının dolandırıcılık/yolsuzluk olduğunu hesaplayalım. Öncelikle İşletme Protokolüne göre Ocak ayındaki ücreti (41,80 TL) ve Temmuz ayında muhtemelen revize edilecek ücreti bir kenara koyalım. Görevli Şirketin 2021 yılı için geliri 2021 yılına karşılık gelen garanti edilmiş araç sayısı ile ücretin çarpımından oluşur. Garanti edilen araç sayısı her yıl binde 5 arttığından 25.000.000 * (1,005) Yıl-2017 ile bulunmaktadır. Buna göre şimdilik garanti edilmiş gelir 25.000.000 * (1,005) 2021-2017 * 46,00 = 1.173.173.052 TL, yani 1,17 milyar TL'dir (İşletme Protokolünün 4.3.1'inci maddesi gereği. Net değer için ' Ocak ayı geçen araç sayısı * 4,20 ' TL'lik fark düşülmelidir). Garantinin 1,70 TL'ye karşılık gelen 43.356.395 TL'si ise dolandırıcılık/yolsuzluk bedelidir. 

Kısaca söylemek gerekirse 13.03.2020 tarihli suç duyurusuna göre halkın 3,5 ay boyunca dolandırılmasına göz yuman Cumhurbaşkanı Erdoğan ve AkPartili Bakanlar ücretin İşletme Protokolüne göre onaylanmasıyla 43.356.395 TL dolandırıcılık/yolsuzluk yapılmasına rıza göstermiş olacaklardır. Çünkü Görevli Şirketin hakkı olan ücret, Uygulama Sözleşmesinin 21.5'inci maddesi gereği eskalasyon 2008 yılına göre yapılmak zorunda olduğundan Görevli Şirketin şimdilik garanti edilmiş hakkı 1.129.816.657 TL, yani 1,13 milyar TL'dir.

  • 01 TEMMUZ 2021 Tarihli Ücret Hesabı (Blogda açıklanma tarihi 15.06.2021: 

15.06.2021 tarihli kur 8,5474 TL olması ve 31.12.2020 tarihli 7,4194 TL'lik kura göre %5'ten fazla (%15,2) bir artış olduğundan ücret revizyonu Görevli Şirketin hakkıdır. CPI2020 değeri 258,811'dir.

Dolandırıcılık dahil ücret: 4,60 * 258,811/207,342 * 8,5474 * 1,08 = 53,00 TL'dir.

Normal ücret: 4,60 * 258,811/215,300 * 8,5474 * 1,08 = 51,00 TL'dir.

01 Temmuz'dan itibaren geçerli tarifenin ne olacağını US 22.4 ve İşletme Protokolün 2.7.2 maddeleri gereği Bakan Karaismailoğlu belirleyecektir. 22.04.2021 tarihli dilekçeyle dolandırıcılık/yolsuzluk sorunu artık şahsının (bakanlık makamının) da sorunu olup, birkaç gün içinde onaya sunulacak ücretin US'ye aykırı hükümsüz değişiklikle hayata geçmesi artık bakanlığı da bağlamaktadır. UAB Denetim Hizmetleri Başkanlığı (müfettişlik) sorumluluğu ne bakanın ne de kendilerinin sırtından atabilir.

Onaya sunulacak ücretin US'ye aykırı olarak kabul edilip edilmeyeceği ve indirim olursa bunun ne oranda (%30'dan fazla olursa da kamu zararı oluşturma olasılığı bulunmaktadır) olacağı bilinmemektedir.  Soruşturma dosyasına ve dilekçemle beraber müşteki ifade tutanağımın şüphelilere gönderilmesine rağmen 53,00-51,00=2,00 TL'lik dolandırıcılığın/yolsuzluğun devam edeceği düşünülmektedir. 

Kesinleşmiş garanti hesabına gelelim. Bu seneki yıllık garanti 25.000.000 * (1,005) 2021-2017 * 53,00 = 1.351.699.386,00 TL, yani 1,35 milyar TL'ye çıkmıştır. Yıl içi %5'ten fazla kur artışı olduğundan net değer için ' Ocak ayı geçen araç sayısı * 11,20 ' TL'lik fark ile ' Şubat-Haziran arası geçen araç sayısı * 7,00 ' TL düşülecektir. Garantinin 2,00 TL'ye karşılık gelen dolandırıcılık/yolsuzluk bedeli 51.007.524 TL'ye çıkmıştır. Yalnız bu rakamdan Ocak ayında geçen araçlar için 0,40 ₺, Şubat-Haziran arasında geçen araçlar için 0,30 ₺'lik dolandırıcılık/yolsuzluk farkları düşülecektir.

Bakalım daha kaç dönem daha ücretleri önceden açıklamaya devam edeceğim...

  • 01 OCAK 2022 Tarihli TARİFE ZAMMI Hakkında (01.01.2022: 

Sözleşmesel açıdan tarifeye yapılan zam aslında indirim şeklinin değiştirilmesidir. 01.07.2021 tarihi itibariyle zaten ücret dolandırıcılık dahil 53,00 ₺'dir. Sözleşmenin 22.5'inci maddesi gereği İdare isteği (Bakan) ile, 22.6'ncı maddesi gereğince ise Görevli Şirket isteği ve İdare onayı ile "saatlik, günlük, haftalık veya aylık periyodlarla" indirim yapılabilir. Şimdiye kadar ücret tarifesinde dönemsel olarak (bkz. Tablo 1) gerçekleşen indirim BİR AY İÇİN saatlik indirim şeklinde uygulanmaya başlamıştır. Tabii buradaki amacın Görevli Şirketin daha çok kazanması olduğu açıktır.

Saatlik indirim (saat 00.00 ila 04.59 arası %50 indirim) tarifesi kendi başına ele alınmamalıdır. Çünkü aynı gün boğaz köprüsü geçişleri de çift yönde ücretlendirilmeye başlanmıştır. Artık Bakan düzeyinde dolandırıcılık suçunun gerçekleştiği ve buna karşın basının, muhalefetin susarak destek verdiği bir ülkede Görevli Şirketlerin çıkarları için kamu hizmetlerinde de ayarlamalara gidilmesi bu milletin hak ettiği karşılıktır.

2021 Aralık ayında boğaz köprülerini kullanan İstanbullular gidiş geliş için 13,25 ₺ ödüyordu. Avrasya Tünelinde ise gidiş geliş için 46,00*2=92,00 ₺ kullanıcılar öderken bu kullanıma istinaden devlet de 7,00*2=14,00 ₺'yi Görevli Şirkete ödüyordu. Çünkü Görevli Şirketin 01.07.2021-01.02.2022 arası alacağı ücret geçiş başına 53,00 ₺'dir.

Kullanıcılar devlet ödemesini bilmese/umursamasa dahi 13,25 ₺ ile 92,00 ₺'yi, yani 78,75 ₺'lik farkı kıyaslıyordu. Ayrıca boğaz köprüsünü bir kez kullanacak biri psikolojik açıdan gidiş-geliş alınmış ücret ile 46,00 ₺'yi kıyaslıyordu; boğaz geçişi için zaten ödeme yapmış vatandaş neden onu yakıp 46,00 ₺ fazladan versin? Doğal olarak boğaz köprülerinde çift yönde ücretlendirme, psikolojik açıdan Görevli Şirket projelerinin (Avrasya Tüneli ve YSS Köprüsü) tercih edilebilirliğini artırmıştır. {Erdoğan hükümeti ve memurlarının daha önceki uygulamalarından biri de ek şerit uygulamasının kaldırılmasıydı. Hatırlanacağı üzere Şubat 2017'de boğaz köprülerinde trafiğin yoğun olduğu yönde uygulanan ek şerit uygulaması kaldırılmıştı.}

Şimdi saat 05.00-23.59 arası tek bir kullanım için 53,00-8,25=44,75 ₺'lik fark elbette önemlidir ve kullanıcılar bunu düşünür. Ancak bu fark her ne kadar fazla olursa olsun  Avrasya Tünelini kullananlar dar gelirli olmayıp trafikteki sıkışıklığı fiyatlamaktadır. Zaten Görevli Şirket bunu bildiğinden ücretin indirimsiz (46,00 ₺) kullanılması yerine trafik yoğunluğunun olduğu saatlerde 53,00 ₺'den hizmetin kullanılmasını benimsemiş ve aradaki 7,00 ₺'lik farkın devletten ay sonu itibariyle 2 ay içinde alınmasında yaşanan kaybı ortadan kaldırmıştır!

Asıl tercih edilebilirlik ise gece saatlerinde gerçekleşmektedir. Artık İstanbullu ödenmiş ücreti yakıp 46,00 ₺ fazladan vermeyi değil 26,50-8,25=18,25 ₺ farkı düşünecektir. Üstelik gece saatlerinde tarifede %50 indirimin yapılmasının şöyle bir katkısı olmuştur. Daha önce gece saatlerinde trafik az olduğundan özellikle sahilden sahile yapılan yolculuklarda ücret farkı nedeniyle tercih edilme az oluyor ve bu da tünelin az kullanılmasına neden oluyordu. Artık kullanıcılar, 18,25 ₺'lik fark için sahilden kuzeye geçip boğaz köprüsünü geçtikten sonra güneye inmeyi düşünmezler. Tabii geçişlerin artması nedeniyle kullanıcılardan 26,50 ₺ alan Görevli Şirket, bu kullanıcılar için de devletten 26,50 ₺ alacaktır.

Dolandırıcılık dahil ücretin 53,00 ₺ normal ücretin ise 51,00 ₺ olduğu düşünülürse suçlamaya konu 2,00 ₺ nedeniyle devletimiz (Bakan Karaismailoğlu ve AYGM) ve Görevli Şirket BİR AY İÇİN saat 05.00-23.59 arası halkımızı dolandıracak, 00.00-04.59 arasında da yolsuzluk yapacaktır. Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı bu dolandırıcılık ve yolsuzluğu seyredeceği gibi eminim "çantayı" da henüz soruşturmamıştır. İktidar değişirse 2021/155157 soruşturma numaralı dosyadaki devletin (Bakan Karaismailoğlu) halkı dolandırdığına, çantaya ve diğer konulara da bir zahmet bakılsın...

Görevli Şirket çıkarlarını düşünerek yaptıkları düzenlemelerle halkımızı layıkıyla dolandırmaları ve yolsuzluk yapmaları nedeniyle Bakan Karaismailoğlu'nu ve istifa ettiğim kurumda çalışan AYGM personelini tebrik eder, 01.02.2022 tarihinde de 86,50 ₺ civarında (net rakam 2 hafta içinde belli olur) olacak yeni ücrette de aynı uygulamayı devam ettirmenizi dilerim.

  • 01 ŞUBAT 2022 Tarihli Ücret Hesabı (Blogda açıklanma tarihi 12.01.2022: 

02.01.2022 tatil olduğundan 31.12.2021 tarihli döviz alış kuru 13,3290 ₺'dir. CPI2021 değeri 270,970'dir.

Dolandırıcılık dahil ücret: 4,60 * 270,970/207,342 * 13,3290 * 1,08 = 86,50 TL'dir.

Normal ücret: 4,60 * 270,970/215,300 * 13,3290 * 1,08 = 83,30 TL'dir.

Eğer bakanlık indirim yapmazsa, 1 Şubatta tarifeyi 86,50 ₺ olarak kabullenirse halk geçiş başına 3,20 TL dolandırılacaktır; içinde bulunduğumuz Ocak ayı boyunca 2,00 ₺ dolandırıldığı gibi!

Bu seneki tarife 1 Ocak'ta Temmuz ayındaki ücrete getirildi. Ayrıca gece saatlerinde %50 indirim gerçekleşecek şekilde saatlik indirim düzenlemesine gidildi. Bir ay içinde normal ücrete geçecek artışa giderler mi bilemiyorum. Ancak tarifenin 53,00 ₺'de kalması, gece saatlerinde ise yarısı kadar olması indirim oranlarının %39 ila %69 olması demek olacaktır. Bu durumu da GŞ'nin benimseyip benimsemeyeceği bilinmemektedir; tarifeyi Bakan belirler ama GŞ'i memnun etmek de CB Erdoğan'ın bakanlarındaki geçer akçedir. (%39 ve %69'luk indirimler Avrasya Tünelinde şimdiye kadarki en yüksek indirim oranlarıdır. Eski B Turhan hakkındaki suç duyurusunun 7'nci md.si de indirim oranının %30'dan fazla olması ile oluşan kamu zararına dairdir. Mevcut indirimlerin yüksek oranda olması nedeniyle devletin normalde ödeyeceği katkı payından daha fazla ödemeye neden olma ihtimali yüksektir. Bu da B Karaismailoğlu'nun kamu zararına neden olacağını gösterir. Üstelik oluşan kamu zararı GŞ'ten tahsil edilemez. Çünkü B Karaismailoğlu'nun basiretsizliği ya da siyasi manevrası sonucu oluşmuş bir kamu zararı bulunacaktır.)

Ekonomik kriz ortamında kullanıcı azalmışken ve ücret de yüksekken indirimle oluşan kullanıcı artışlarının garanti sayısını karşılamayacağı düşünülmektedir. Ancak indirim etkisinin kullanıma fazla etki etmeyeceği düşünülürse GŞ 86,50 ₺'lik ücretin uygulanmasını ister. Çünkü talebi anlamlı bir şekilde arttırmayacak indirim GŞ'nin çıkarına olmaz; geçişlerdeki indirim farkı (33,50 ve 60,00 ₺'lik farklar) ay sonu itibariyle 2 ay içinde GŞ'e ödenmektedir.

Şirketin İşletme Protokolüne göre ŞİMDİLİK ne kadar garanti elde ettiğini ve bunun ne kadarının dolandırıcılık/yolsuzluk olduğunu hesaplayalım. Şubat ücretine göre şimdilik garanti edilmiş minimum gelir 25.000.000 * (1,005) 2022-2017  * 86,50 = 2.217.105.806 TL, yani 2,22 milyar TL'dir. Garantinin 3,20 TL'ye karşılık gelen 82.020.099 TL'si ise minimum dolandırıcılık/yolsuzluk bedelidir. Tabii ekonomi daha da beter olup döviz fırlayacağından Temmuz ayındaki bedeller de fırlayacaktır.

  • 01 TEMMUZ 2022 Tarihli Ücret Hesabı (Blogda açıklanma tarihi 15.06.2022: 

15.06.2022 tarihli kur 17,2568 TL olması ve 31.12.2021 tarihli 13,3290 TL'lik kura göre %5'ten fazla (%29,5) bir artış olduğundan ücret revizyonu Görevli Şirketin hakkıdır. CPI2021 değeri 270,970'tir.

Dolandırıcılık dahil ücret: 4,60 * 270,970/207,342 * 17,2568 * 1,08 = 112,00 TL'dir.

Normal ücret: 4,60 * 270,970/215,300 * 17,2568 * 1,08 = 107,90 TL'dir.

01 Temmuz'dan itibaren geçerli tarifenin ne olacağını Bakan Karaismailoğlu belirleyecektir. 86,50 ₺'den mevcut %39 ve %69'luk indirimlerle zaten kamu zararı doğmuştur. Bu zarar GŞ'ten değil Bakan Karaismailoğlu (ve belki AYGM personelinden) alınabilir. Tarifenin bu şekilde devam ettirilmesi (%53 ve %76'lık indirime geçilmesi) kamu zararının daha da büyük olması, GŞ'in daha fazla kazanması, minimum garantinin aşılması demek olacaktır.

Kesinleşmiş garanti hesabına gelelim. Bu seneki yıllık minimum garanti 25.000.000 * (1,005) 2022-2017 * 112,00 = 2.870.703.472,00 TL, yani 2,87 milyar TL'ye çıkmıştır. Yıl içi %5'ten fazla kur artışı olduğundan net değer için ' Ocak ayı geçen araç sayısı * 59,00 ' TL'lik fark ile ' Şubat-Haziran arası geçen araç sayısı * 25,50 '  TL düşülecektir. Garantinin 4,10 TL'ye karşılık gelen 105.088.252 TL'si ise minimum dolandırıcılık/yolsuzluk bedelidir. Yalnız bu rakamdan Ocak ayında geçen araçlar için 2,10 ₺, Şubat-Haziran arasında geçen araçlar için 0,90 ₺'lik dolandırıcılık/yolsuzluk farkları düşülecektir.

Tarifede ciddi indirim olduğundan minimum garantinin üstünde geçiş olması ve dolayısıyla garanti üstü gelir paylaşımı olacaktır. Haliyle GŞ'in geliri yukarıdaki 2,87 milyar ₺'den daha fazla olacaktır. 

Allah, sahiplendikleri suçlularla bu milletin cezasını versin. Meğerse halkı dolandırmakla, devleti soymakla bu milletin hak ettiği karşılık veriliyormuş...

  • 01 ŞUBAT 2023 Tarihli Ücret Hesabı (Blogda açıklanma tarihi 15.01.2023: 

02.01.2022 tarihli döviz alış kuru 18,7029 ₺'dir. CPI2022 değeri 292,655'dir.

Dolandırıcılık dahil ücret: 4,60 * 292,655/207,342 * 18,7029 * 1,08 = 131,10 TL'dir.

Normal ücret: 4,60 * 292,655/215,300 * 18,7029 * 1,08 = 126,30 TL'dir.

Seçim için ücretler artırılmadığından araç başına 4,80 ₺'lik yolsuzluk 1 Temmuz 2023'e kadar sürecektir. Diğer hesaplamaları vermeye gerek duyulmamıştır. Önceki hesaplarda her şey ayrıntılarıyla paylaşılmıştır. Merak eden eline hesap makinesi alabilir.


Bu ücret takibi son paylaşımdır. Gerek halkın dolandırılması gerek yolsuzluk gerekse indirimle oluşan kamu zararını 3 senedir kamuoyuyla paylaşacak bir kişi çıkmamıştır. Belgeleri verilerek yapılan paylaşımlara, verilmiş olan suç duyurusuna rağmen dolandırıcıların, devleti soyanların yanında olan Türk milleti layığını hak etmektedir. Etrafınızda benim gibi memur olup da devlet ve millet için adalet arayan varsa buradaki suçlamaları ve milletin kimi desteklediğini gösterebilirsiniz. Benim gibi aptallık etmesin, adaletin olduğu ülkelere gitsin. Bir millet layık olduğu şekilde yönetilir; millete uymayan bireylerin çabaları boşunadır...




Hayırlı yolsuzluklar.

İyi soyulmalar.

a.n.s 17.36, 14.1.21.4

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder