6 Mayıs 2020 Çarşamba

Avrasya Tüneli Geçiş Ücreti Artışları -2

Bir önceki yazıda Avrasya Tüneli geçiş ücretinin 2,54 $ + KDV’den 4,00 $ + KDV’ye artışı ve bu artışlarda halkın ve devletin çıkarlarının kesinlikle düşünülmediği açıklanmıştır. Bu yazıda ise geçiş ücretinin 4,60 $ + KDV’ye artışı verilecek, 2007 ve 2012 yıllarından itibaren halk düşünülerek karar alınsaydı oluşacak ücret ve garantilerin durumu mevcut durumla kıyaslanacaktır.

Bildiğiniz üzere AYGM 2007 yılında geçiş ücreti 2,54 $ + KDV’den önce 3,00 $ + KDV’ye sonra 4,00 $ + KDV’ye çıkararak hizmet kullanıcılarının yükümlülüğü geçiş başına %57,5 oranında arttırmıştır. 2012 yılında ise aynı gün çıkan iki Olur’la Görevli Şirketin çıkarlarına hizmet edilmiştir. Bu iki Olur’dan bir tanesi maliyet artışı kaynaklı %15’lik artışın ücreti arttırmak için kullanılmasına dayanır. Üstelik İdare bu artışı Görevli Şirkete daha az gelir bırakılacağı şeklinde art niyetli bir hesap raporu düzenleyerek verir. Diğer Olur ise KDV istisnasından yararlanılması (yatırım ve işletme döneminde istisna kaynaklı azalış) kaynaklı %5,7’lik azalışa dairdir. Toplam yatırım bedelindeki azalışta maliyet artış Olur’unda olduğu gibi geçiş ücretinde azalış yapılacağı beklenilebilir. Ancak %5,7’lik azalışa dair Olur ile geçiş ücretine dokunulmamıştır; işletme süresi kısaltılmıştır…


Savcılığa verilen açıklamadan daha detaylı görüleceği üzere Uygulama Sözleşmesi maddesine göre “İşletme Dönemi; tarafların haklarını koruyacak şekilde Maliyet Artışları’nın Toplam Yatırım Maliyeti’ne oranı ölçüsünde uzatılır ve/veya araç geçiş ücreti yeniden ayarlanır” hükmü ile maksimum %15 olarak öngörülmüş maliyet artışının oran olarak işletme süresine ve/veya araç geçiş ücretine yansıtılacağı belirlenmiştir. Ancak 10.12.2012 tarihli iki Genel Müdürlük Olur’unda kamu yararı (projeyi kullanacak İstanbullu ve devlet) gözetilmediği gibi Görevli Şirketin çıkarlarına göre artış/azalış gerçekleştirilmiştir.

Geçiş Ücreti Artışında Son Artış (4,60$) İle KDV İndirimi Kaynaklı Değişiklikte Amaç

Maliyet artışından kaynaklanan %15’lik artışın verildiği 10.12.2012-020555 sayılı Genel Müdürlük Olur’u ile geçiş ücretinde artış gerçekleşirken KDV istisnasından yararlanılması (yatırım ve işletme döneminde istisna kaynaklı azalış) kaynaklı %5,7’lik azalışın yapıldığı 10.12.2012-020550 sayılı Genel Müdürlük Olur’u ile ücretin azaltılması yerine işletme süresi kısaltılmıştır.

İdarenin İstanbulluyu ilgilendiren “Olur”larında bakkal hesabı yapıldığından burada da her vatandaşın anlayacağı hesaplamalar verilecektir. Artış ve azalışın Görevli Şirket lehine olduğu basit bir örnekle açıklanabilir. Bir alacaklının 1.000.000.000 $ alacağı bulunmaktadır. Bu alacağını 10 sene içinde tahsil edecektir. Alacaklının elinde iki seçenek bulunmaktadır. Bunlardan biri yıllık gelire oranla artış, diğeri ise yıllık gelirini alacak süresi oranında uzatmaktır. Alacaklının gelirinde meydana gelen azalışta da gelir artışındaki seçenekler mevcuttur. Aşağıdaki şekillerde alacaklının gelirinde %10 artışa veya %5 azalışa dair şekiller verilmiştir.

Şekil 1: Alacaklının %10’luk Gelir Artışı Seçenekleri

Şekil 2: Alacaklının %5’lik Gelir Azalışı Seçenekleri

Şekil 1’in her iki seçeneğinde maddi olarak 1.100.000.000 $ alan alacaklı, Şekil 2’nin her iki seçeneğinde ise 950.000.000 $ almaktadır. Şekillerden görüleceği üzere alacaklı bir artış söz konusu olduğunda Seçenek 1’i, azalış söz konusu olduğunda ise Seçenek 2’yi tercih eder. Çünkü aynı miktarda bir gelir alacaksanız yıllara sari taksitle almak, seneler sonra toptan almaktan iyidir. Keza aynı miktarda bir gelir kaybınız varsa gelir kaybını yıllar sonraya bırakmak tercih edilir. Bu tercihlerin nedeni aynı miktarda paranın ekonomik değerinin zamanla erimesine (faiz, enflasyon) dayanır.

Yukarıdaki örneklerde alacaklı olan Görevli Şirkettir. Ödemeyi yapacak olanlar ise Avrasya Tünelini kullanan İstanbullu ve geçiş garantisinin karşılanmadığı kısım için devlettir. Devletin bir kurumu olan AYGM; %15’lik maliyet artışı konusunda Seçenek 1’i, %5,7’lik azalış konusunda Seçenek 2’yi seçmiştir! Bu seçimler Görevli Şirketin yapacağı, İstanbullunun ve kamunun yapmayacağı seçimlerdir.

10.12.2012-020555 sayılı Olur’un (%15 artış) eki Hesap Raporunda imzası bulunan mühendislerin hesaplarındaki hatalar bir yana hiçbir mühendis 25 yıl 11 aylık işletme süresinde faizi hesaplamayı ihmal etmez. Çünkü ilgili personeller 2005 yılındaki fizibilite raporunda %6,5’luk faizi hatırlamasalar (!) bile Görevli Şirketin yazısıyla kredi faizinin ihale döneminde %8,5 düzeyinde olmasına karşın %7,71 düzeyine inmiş olduğunu bilmektedir. Bu faizle bugünkü değer hesabı yapıldığında neden geçiş ücretinin arttırılması istenildiği açıktır: Görevli Şirkete daha iyi bir gelir verilmek istenmektedir. KDV istisnası kaynaklı azalış için de ücret azalışı yerine işletme süresinin kısaltılmasındaki amaç da budur.

Bir şirket daha az gelir elde ettiğim için ben bu alternatifi istiyorum der mi? AYGM’nin Olur eki hesaplamasında (!) ulaşılan sonuç şudur: “Araç geçiş ücreti ayarlanması halinde Görevli Şirkete; yukarıda sıralanan bedeller kadar az gelir bırakılmış olacaktır.” Yani Görevli Şirket daha az gelir elde edeyim diye yazısında geçiş ücretinin arttırılmasını istedi… Hesaplamadaki sonuca baktığınızda İdare kalkmış, Görevli Şirket’in daha az gelir elde edeceği bir sonuç kovalamış! Tabii bir tiyatro oyunu sergilendiğinden Görevli Şirket, maliyet artışının geçiş ücretine yansıtılması talebinin daha az gelir bırakılacağı sonucuyla uygun görülmesine itiraz etmemiştir!

Sonuç olarak başlangıçta 2,54 $ + KDV olarak belirlenmiş olan araç geçiş ücreti zeyilnameler ve 020555 sayılı Olur ile KDV hariç 4,60 $’a çıkmıştır. Bu yüzden enflasyon uyarlamalarında kullanılacak ücret 4,60 $ olmuştur. 020550 sayılı Olur’la da geçiş ücretini azaltmak yerine işletme süresi kısaltılmıştır. Bu sayede geçebilirsen geç ücreti haline gelmiş geçiş ücreti kesinleşmiştir. Ancak AYGM 10.12.2012 tarihinden iki gün önce imzalanan İşletme Protokolünde Görevli Şirkete başka bir kıyak daha çekeyim derken bir sonraki yazıda konu edilecek Avrasya Tüneli dolandırıcılığına sebebiyet vermiştir! İhale başlangıcında enflasyon uyarlaması yapılacak yıl işletmeye açıldığı yılken (değişiklik olmasaydı 2017 olacaktı) zeyilname ile 2008 yılına çekilmiştir. İşletme Protokolünde Görevli Şirkete bir güzellik daha yapan AYGM, enflasyon uyarlaması yapılacak yılı 2007 yılına çekerek ücret belirlemeyi ve dolayısıyla halkı dolandırmayı başaracaktır.

Aşağıdaki tablo AYGM’nin 10.12.2012 tarihinde karar vermeden önce yapması gereken tablodur. Tablo, halkın işletme süresinin sonuna kadar ne kadar ödeyeceğini ve Görevli Şirketin garanti edilen araçtan ne kadar gelir elde edeceğini ortaya koymaktadır. Tabloda “Mevcut İşletme Koşullarının Minimum Geliri” ile “2012 Yılında İstanbullu Düşünülseydi İşletmenin Minimum Geliri” sütunları 2012 tarihli kararların etkisini açıkça göstermektedir. 2012 sütunu 10.12.2012 tarihindeki iki Olur’da alınmış kararın tam tersidir; maliyet artışı nedeniyle işletme süresini arttırılırken KDV istisnası kaynaklı azalışta geçiş ücreti azaltılmıştır. Bu kararlara ilaveten “2007 Yılından İtibaren İstanbullu Düşünülseydi İşletmenin Minimum Geliri” sütunu verilmiştir. Sütunda geçiş ücretini 2007 yılında 3 $’dan 4 $’a çıkarmak yerine araç geçiş garantisi 33.250.000 adede çıkarılmış ve 2012’deki AYGM kararlarının tam tersi uygulanmıştır.

Tablo 1: Mevcut İşletme Koşulları ile 2007 veya 2012 Yıllarından İtibaren İstanbullu Düşünülseydi Oluşacak Geçiş Ücretleri ve Garanti Bedellerinin Karşılaştırılması

İlk yıl garanti miktarları, işletme süreleri ve enflasyon hesabı gibi detaylar açıklamada bulunmaktadır. Tablodan görüleceği üzere her üç durumda garanti bedelleri 2017 yılı için 96 milyon $, 2018 yılı için 118 milyon $’dır. 2019 yılından itibaren ise mevcut durum geliri 2007 ve 2012 gelirlerinden daha fazla olmakta ancak işletme süresi erken bitmektedir. 2007 ve 2012 yıllarına ait gelirler birbirleri ile aynı olsa dahi geçiş ücreti farklıdır. Oradaki fark (AYGM’nin ücret arttırmasındaki amaç) bir önceki yazıda anlatıldığı üzere tünel kapasitesinin sınırlandırılmamasına, garanti fazlası geçişlerden alınacak ücret gelirlerine dayanmaktadır. Tablo 1'de tüm işletme süresince elde edilecek gelir iki şekilde verilmiştir. Bunlardan biri kümülatif gelirdir. İkincisi ise mühendislerin, finansçıların, yatırımcıların önemsediği bugünkü değerdir. Bugünkü değer bir yatırımda alternatifler arası ekonomik seçimi belirleyen temel etkenlerdendir. Yalnızca minimum gelir hesabı yapıldığından bugünkü değer hesabı için işletmenin başlangıç yılı (2017) seçilerek kıyaslama yapılmıştır.

Tablo 1'de Görevli Şirketin alacağı kümülatif toplam ele alındığında; mevcut durumda Görevli Şirketin 4.753.695.288 $ alacağı, 2012 yılı kararlarının tersinde ise 5.229.613.910 $ alacağı görülmektedir. Dolayısıyla mevcut durumda şirketin az kazandığı ve 2012 yılındaki Olur’da yer alan “Araç geçiş ücreti ayarlanması halinde Görevli Şirkete; yukarıda sıralanan bedeller kadar az gelir bırakılmış olacaktır” ifadesinin doğru olduğu sanılabilir. Lakin üçüncü yıldan itibaren Görevli Şirketin bir hayli fazla gelir elde ettiği (minimum tutarda) görülmektedir. Yani kısa zamanda daha fazla gelir elde edilmektedir. 26 yıllık 4.753.695.288 $ gelir ile 31 yıllık 5.229.613.910 $ gelirin %7,71’lik faizle işletme başındaki tutara bakıldığında Görevli Şirketin neden mevcut durumu istediği ve 10.12.2012 tarihli Olur'lardaki amaç anlaşılmaktadır. Mevcut durumun bugünkü geliri 1.832.388.306 $ iken 2012 sütununda bugünkü gelir 1.694.938.648 $’dır. Görevli Şirket ve tabii ki bakkal hesabı yapan İdare, verilen kararlarla Görevli Şirketin %8 oranında daha fazla kâr elde edeceğini, halkın/devletin ise daha fazla zorlanacağını bilmektedir.

AYGM yukarıdaki tabloyu hazırlayabilecek kapasitede teknik bir kurumdur. Kaldı ki lisans öğrencisi bir mühendis dahi tabloyu hazırlayabilir. Tabloda garanti edilen araç sayıları sözleşmeden ileri gelmektedir. Ücretler 2020 yılına kadar gerçekleşen değerler olup, 2020 yılından sonra ise Amerika’daki ortalama enflasyon (1990-2018) oranı kullanılarak bulunmuştur. Bunların çarpımını, toplamını ve bugünkü değer hesabını ise excell halletmektedir. Peki, AYGM neden Olur’un hesap raporunda beceriksizce hatalar yapıp Görevli Şirketin daha az gelir bıraktığını iddia etmiştir? AYGM, Görevli Şirket çıkarlarına uygun davranıp geçiş ücretini arttırmak için her türlü çirkinliği yapabilen bir kurumdur. Aksi bir düşüncesi olan varsa AYGM’den 10.12.2012-020555 sayılı Olur eki hesap raporunu isteyip analiz etsin ya da o hesap raporuna imza atan ve 2014 seçimlerinde AkParti ilçe belediye başkanı seçilen şahıstan mantıklı bir izah istesin…

YİD Modellerinin Başarısız Yönetimleri

1994 yılından yürürlüğe giren 3996 sayılı Kanundan görüleceği üzere “ileri teknoloji VE yüksek maddi kaynak” gerektiren işlerin yapımının sağlanması için YİD modellerinin yapılması hedeflenmiştir. Ancak YİD modellerinin siyasi hedeflerle halka hizmet anlayışından uzaklaşması, teknik ve ekonomik gerekçelerin öneminin kalmaması, idarelerin Görevli Şirket çıkarlarını düşünerek hareket etmesi sonrasında YİD modeli Görevli Şirkete Gelir Sağlama (GŞGS) modeline dönüşmüştür. Devlet bu istikamette yol aldığından 2008 yılındaki Kanun değişikliğiyle “ileri teknoloji VEYA yüksek maddi kaynak” gerektiren işler için de YİD modeli kullanılmaya, “devletin kasasından para çıkmadan yapılıyor” gibi enterasan cümlelerle proje maliyetinden kat be kat fazla yükümlülükler üstlenmeye başlanmıştır. 

Ne yaptığına bakmayan, ne yaptığını denetlemeyen devlet; ne yaptığının farkında olmadığından halkın ödeyemeyeceği ücretleri belirlemiş, ihtiyaç olmayan veya anlamsız büyüklükteki projeler yüzünden gerçekleşmeyen garantilerle devletin kasası boşalmaya başlamıştır. Üstelik M. Cahit Turhan gibi bir bakan yapım aşamasında gerçekleşen art niyetler, basiretsizlikler yetmiyormuş gibi Avrasya Tünelinde kamu zararına yol açan bir karar almış, Yavuz Sultan Selim Köprüsü ile bazı YİD modellerinde ise Görevli Şirketlere çıkar sağlamak için yolsuzluklara imza atmıştır. Haliyle kamu zararı konusu ve ileride açıklanacak yolsuzluk konusu da örtbasa takılmıştır.

Bu ve bir önceki yazıdan görüleceği üzere geçiş ücretleri Görevli Şirket çıkarları düşünülerek art niyetli kararlarla arttırılmıştır. 2007 ve 2012 yılındaki yalnızca üç kararı halk ve devlet çıkarları düşünülerek alınması suretiyle aynı miktar garantiye karşılık gerçekleşen ücretlerin yer aldığı Tablo 1 en bariz başarısızlık göstergesi olarak karşımızdadır. 2019 yılından itibaren 2007 sütunundaki ücretler mevcut durum ücretlerinin %61,50’si kadardır. Yani İdare üç kararında halk ve devletin çıkarlarını düşünseydi İstanbullu mevcut ücretin %38,50’sini ödemeyecekti. Örnek olarak 2020 yılında geçiş başına 5,66 $ (36,40 TL) yerine 3,48 $ (22,40 TL) üzerinden ücret ödemesi yapılacaktı. Ancak İstanbullunun bu saatten sonra yapabileceği tek itiraz 5,66 $ içinde Avrasya Tünel dolandırıcılığına konu enflasyon uyarlamasıdır. Geri kalan kısmı ödeyebilen Avrasya Tünelini kullanabilecektir. Görevli Şirket, ücretlerin bu kadar fahiş tutulduğu için başta Ahmet Arslan olmak üzere Binali Yıldırım ve Recep Tayyip Erdoğan’a müteşekkir olsa bile rezaletlerden habersiz halk, anca ilgilileri dilediği biçimde yâd etmek durumundadır.

Buraya kadar yapılan karşılaştırmalar sadece devletin verdiği araç geçiş garantisine bağlı garanti bedelleridir. Garanti fazlası araç geçişleri ve bunların sözleşme koşullarına göre ödeme şartları maksimum ve minimum gelirleri arasında ciddi bir farka (amaç) neden olmaktadır. İdare isteği ile indirim olduğu takdirde Görevli Şirket garanti fazlası araç geçişlere ait bedelin %70’ini her halükarda alacaktır. Tablo 2'de İdarenin halkı düşünmesi ile mevcut durumların kıyasında Görevli Şirketin maksimum ve minimum gelirleri verilmiştir.

Tablo 2: Avrasya Tüneli Maksimum ve Minimum Gelirleri

Tablo 2’den görüleceği üzere Görevli Şirketin mevcut durumda maksimum geliri 7.308.532.931 $ olarak şekillenmiştir. Ücretlerin fahiş olması nedeniyle halk hizmetten faydalanamadığından Görevli Şirket çoğunlukla minimum gelir ile yetinmek durumundadır. 2017 ve 2018 yılları ile şu anki geçişler göz önüne alındığında 2020 yılında araç geçiş garantisi kadar bedel Görevli Şirkete ödenecektir. 2019 yılında ise kamu zararı göze alınarak (aslında seçim nedeniyle ne yaptıklarını bilmemektedirler) İdare isteği ile indirim gerçekleştiğinden Görevli Şirket minimum gelirden daha fazla bir gelir elde etmiştir.

Devlet bunca yanlış yapmasına karşın yukarıdaki tablolardan ve ne yaptığından haberi yoktur. Avrasya Tüneli projesinde çalışmış olduğumdan yukarıdaki tablolar karar alma süreçlerinde de projede çalıştığım dönemde de bilinmemektedir. Karar alma süreçlerinde mutlaka yapılması gereken çalışmalar (ücret, garanti ve yükümlülük boyutlarının bilinmesi) yapılmamış, daha sonra da şahsım dâhil hiç kimse merak etmemiştir. Ancak 2019 yılında Doküman’da bahsedilmesine, 13.03.2020 tarihli suç duyurusunun açıklamaları olmasına karşın devlet, YİD modellerinde ne türlü art niyetli kararlar alındığını, kamunun nasıl zarara uğratıldığını, yolsuzluğun nasıl yapıldığını, Görevli Şirketlerin öz kaynak yükümlülüğünü ihlal ederek ceplerinde hiçbir eksilme olmaksızın milyarlarca dolarlık geliri nasıl elde ettiğini umursamamıştır. Devlet (savcılık), onlarca yapılan yanlışa bir de çeşitli suçları örtbas ederek mütemadi suçların gerçekleşmeye devam etmesine rıza göstermektedir. Savcılığa verilen nottan alıntılayacak olursak “devlette öylesine basiretsiz bir yaklaşım var ki, halkı düşünen kararlarla ‘Görevli Şirkete 1.692.027.279 $ kadar garanti verelim, halk daha ucuz ücretle geçsin’ denilebilecekken halkı düşünmeyen kararlarla ‘Görevli Şirket 7.308.532.931 $ kazanacağından devlet de garanti fazlası geçişten %30 gelir sağlamaktadır’ anlamına gelecek açıklamalar” yapıldığı gibi göz göre göre yolsuzluklar yapılmaya devam edilecektir…

a.n.s. 23.56, 6.5.20.3





Hiç yorum yok:

Yorum Gönder