30 Nisan 2020 Perşembe

Avrasya Tüneli Geçiş Ücreti Artışları -1


Bu yazı serisinde Avrasya Tüneli geçiş ücretinin 2,54 $ + KDV’den 4,60 $ + KDV’ye artışı ele alınacaktır. Geçiş ücretinde nihai olarak %81,1 oranına ulaşan artışta halkın ve devletin çıkarları kesinlikle düşünülmemiştir. Uzunluk sebebiyle yazının konusu ücretin 4,00 $ + KDV’ye kadar arttırılmasıyla sınırlı tutulmuştur.

Öncelikle şu anda geçiş ücreti hesabı yapılan ücret 4,60 $’dır. Bu bedel üzerinden enflasyon uyarlaması (eskalasyon) yapılarak geçiş ücreti bulunmaktadır.  2020 yılı geçiş ücreti mevcut uygulamaya göre 5,66 $ üzerinden TL’ye çevrilmiştir. Ücretin ABD dolarına endeksli olmasına karşın eskalasyon yapılması kimilerine doğru gelmese dahi bu, mühendislik açısından yanlış görülemez. Eskalasyon değişikliği süreci ve koşullarında çeşitli yanlışlar yapılmasına karşın yazıda bunlara girilmeyecektir. Ancak burada anlatılanların detayları savcılığa verilen açıklamada izah edilmiştir. Linkteki çalışma YİD modelinde yapılan hataları ve Avrasya Tüneli dolandırıcılığını açıklamakla beraber Bakan Mehmet Cahit Turhan’ın gerçekleştirdiği kamu zararı ve yolsuzluğa ilişkin suç duyurusu dilekçesinin detaylı izahıdır.

26 Nisan 2020 Pazar

Doküman (AYGM’de Gerçekleşen Çeşitli Suçları İçerir)


Doküman, 09.04.2019 tarihinde devletin 5 kurumuyla paylaşılan 1.300 sayfalık çalışmanın ilk iki bölümüdür. Blogda adı sıkça geçecektir. 2016 yılında yazılmasına karar verilmiş olup, kurumda gerçekleşen ve kamu zararına yol açan suçlara dairdir. Çalıştığım kurum bir suç bataklığına dönüştüğünden en önemli kısmı bitmeden devletle paylaşılmıştır. En önemli kısım haliyle en fazla kamu zararına yol açan, yani devlette asıl soygunun gerçekleştiği konudur: İş artışları.

Rüşvete salaklık ölçüsünde bulaşmış personellerin üst makamlara atanması, kurumda şahsıma karşı budalaca davranılması, devletin kolaylıkla soyulması vb. hususlara dayanamamam nedeniyle 09.04.2019 tarihinde yapılan sunumda yalnızca ilk iki bölüm bulunmaktadır. Yaklaşık 550 sayfa olarak yazılmış 3. Bölüm temize çekilmediğinden verilmemiştir. Ancak kurumun (Altyapı Yatırımları Genel Müdürlüğü; AYGM) Yüklenici’nin yaptığı soygunu eski çalışanların tüm çabasına rağmen daha da körüklemesi ve bunu Sayıştay Başkanlığına yalan beyanda bulunmaya kadar götürmesi üzerine Doküman’da 3. Bölümden kısmen bahsedilmiştir. Doküman’ın amacı, süreci, kurumdaki rezil rüşvet olayları, Sayıştay Başkanlığına yalan beyanda bulunulduğuna dair gerekçeler, Bakanların eleştirilmesi, AkParti seçim manifestosunun iğnelenmesi gibi konular Doküman’ın 137 – 191 sayfaları arasında yer almaktadır.

23 Nisan 2020 Perşembe

Blogun Amacı


Memuriyetimin beşinci yılında Sabiha Gökçen Metrosu Yüklenicisinin devleti soymaya yönelik cüretkârlığı karşısında bir hayli rahatsız oldum. Maalesef devleti soymak salatalık soymaktan daha kolay hale gelmesinin esas nedenini ıskalamışım. Çünkü başımızda yolsuzlukla mücadele ettiğini iddia eden bir lider vardı ve onu oyumla destekliyordum. Tabii Erdoğan’ın sözlerine inandığımdan devleti soyan firmalara ve devletin soyulmasına -karşılık alarak veya almayarak- rıza gösteren memurlara karşı bir memurun belgelere dayalı resmi suçlamaları yeter de artardı. Ancak 2016 yılında çıkmış olduğum yolculuğa ülkede adalet kalmadığından, muhalefet ve basının saçma sapan ilgisizliği, korkaklığı, inanmayışı veya riyakârlığı yüzünden yalnız başıma devam etmek zorundayım. 

Öncelikle blogda açıklanacak tüm suçlara yönelik resmi başvurular yapılmıştır. Rakamlar MİLYAR TL’ye ulaşacak kadar büyük olduğundan bahsedilecek suçların basında yer almaması, muhalefetin değinmemesi burada aktarılanları doğal olarak şüpheli hale getirmektedir. Bu kadar büyük rakamlar nasıl olur da basında yer almaz? Muhalefet nasıl olur da MİLYARLIK dolandırıcılık, MİLYARLIK yolsuzluk gibi konular olmasına karşın bunları kamuoyuyla paylaşmaz? İki soru da basit ve yerinde sorulardır. İktidarın suçları örtbas etmesi, suçluları koruması kendilerince anlamlı olmasına karşın örtbas edilen suçlara muhalefetin değinmemesi, muhalif basında ise konuların yer bulmaması anlamsızdır. Muhalefete gönül ve oy verenlerin sorgulaması gereken şey de bu anlamsızlıktır.